türkiye’de kumar yargı yetkisi uygulaması 4

by

in

Mevzuat Anayasa

Maddeleri nedeniyle Anayasaya aykırılığının gündeme geleceğini, bunun önüne ancak … Anayasa m.148/3’e göre; herkes, Anayasada güvence altına alınan temel hak ve özgürlüklerinden, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi kapsamına giren herhangi birisinin kamu gücü tarafından ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunabilir. Vergi Usul Kanunu m.359/a veya b’nin, yani suça konu aynı fiilin birden fazla işlenmesi ise dikkat çekicidir. Çünkü burada, aynı fiille birden fazla farklı suç işlenmemiş, aynı suç işlenmiştir. Fail, hükümde tanımlanan iki suçu aynı anda veya farklı yakın … Yapılan kovuşturma sonucunda, yerel mahkeme ve Yargıtay tarafından verilen her karar halka ilan edilmelidir. Millet, bu yolla dürüst yargılamanın yapılıp yapılmadığını ve adaletin gerçekleşip gerçekleşmediğini görür. Başlangıç cümlesi olsun; hukuk düzeninde samimi olarak iyileşme isteniyorsa, her birey için eşit ve dürüst hukuk güvenliği hakkı sağlanmalı, yargı ve usul kuralları keyfi kullanılmamalı, “terör”, “örgüt” ve “ifade hürriyeti” kavramları üzerinden öngörülen kısıtlamalar kötü uygulanmamalı, “hukuka uygun yol ve yöntemler”, … Fıkralarında, belirli sıfatı taşıyan kişilerin görevleri ile ilgili suçlardan dolayı Anayasa Mahkemesi tarafından “Yüce Divan” olarak yargılanması öngörülmüştür\. Oyun kütüphanemizi düzenli olarak güncelliyor, en yenilikçi oyunları sunuyoruz. paribahis\. Çalışmamızda, uygulama sıklıkla ihlali gündeme gelen gerekçeli karar hakkı ele alınmaktadır.

  • Aşağıda, kamuya ait malvarlığının siyasi partiler ve adaylar lehine seçimlerde kullanılmasına ilişkin kurallar, yasaklar ve cezalar yer almaktadır.
  • Bu yazıda tartışma konumuz; tutuklu sanığın temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması halinde SEGBİS, yani uzaktan eşzamanlı sesli ve görüntülü yöntemle duruşmaya katılıp katılamayacağı, 2.
  • Bend ile “anılan işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına  giren kararların da verilmiş olması halinde idari yargının görevli olacağı” hükmü getirilmiştir.

Miras hukuku; kişinin ölümünden sonra malları üzerinde yapmak istedikleri ölüme bağlı tasarrufları ve ölümleri halinde, gaipliğine karar verilmesinden sonra veya ölüm karinesinin varlığı halinde mirasa konu mallarının (tereke) yasal mirasçılar ve diğer mirasçılar arasında ne şekilde paylaştırılacağını, borçlarının nasıl ve hangi sırayla ödeneceğini inceleyen bir özel hukuk dalıdır. Bu kapsamda; miras hukukunun temel kavramları, ilkeleri, mirasçılar (yasal ve atanmış mirasçılık), ölüme bağlı tasarruflar ve türleri, vasiyeti yerine getirme görevlisi, ölüme bağlı tasarrufların iptali ve tenkisi, miras sözleşmesinden doğan davalar, mirasın geçmesi ve sonuçları ile mirasın paylaşılması konuları kapsamlı olarak işlenmektedir. Vergi hukuku; kamu hukuku içinde yer alan ve devletin mali faaliyetlerinin hukuki yönünü inceleyen mali hukukun bir alt dalıdır. Mali hukuk; vergi (gelir) hukuku, harcama (gider) hukuku ve bütçe hukuku olmak üzere üç alt sınıflandırmaya ayrılır. Bu ders kapsamında; vergi hukukuna ilişkin anayasal ilkeler, idari kurallar, vergilendirme tekniği ve vergi uyuşmazlıkları, vergi sisteminde yer alan çeşitli vergilerin hukuki nitelikleri ayrıntılı olarak işlenmektedir.

İnsan hayatını, kamu düzenini ve esenliğini tehdit eden bir virüs türü olan Kovid-19’ün yayılması, yüksek sayıda can kayıplarına neden olması ve hayatın olağan akışını büyük ölçüde etkilemesi nedeniyle uluslararası pandemi ilan edilmiş ve bu ciddi sağlık sorunun çözümü için tedavi, en önemlisi de aşı çalışmalarına hızla başlanmıştır. Aşı üretimi konusunda çalışmalar yapan birçok şirket güvenli ve etkili olduğunu iddia ettikleri aşıları piyasaya sürmüş veya sürmeyi planlamaktadır. Bu yazının kaleme alındığı tarihte Birleşik Krallık vatandaşlarını aşılamaya başlamış, diğer ülkelerde bu yolda önemli mesafeler kat etmiş olup, Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı da aşı ithali ile ilgili girişimlerde bulunmuştur. Bu yazıda; özellikle hükümlünün, tutuklunun ve ilgisi oranında da şüpheli veya sanığın beden veya vücut çukurlarının aramasından bahsedilecektir. Bu aramalar; kimi zaman güvenlik için olurken kimi zaman da güvenlikle birlikte veya bağımsız olarak delil elde etmek amacına hizmet edebilir. Nitekim Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) m.75 ile 76’da öngörülen beden aramasında maksat, soruşturma ve kovuşturma ile ilgili delil elde edilmesidir. Kamu kurumu, kamu idarelerinden ayrı bir biçimde örgütlenerek tüzel kişiliği olan, kişiselleştirilmiş kamu hizmet ve faaliyetidir. Bir kamu kurumundan bahsedebilmek için Devletten ayrı bir kamu tüzel kişiliğine sahip olmak koşulu aranır. Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi m.13’de; “5271 sayılı Kanunun 100 üncü maddesinin üçüncü fıkrasına ‘hususunda’ ibaresinden sonra gelmek üzere ‘somut delillere dayanan’ ibaresi eklenmiştir.” cümlesi yer almaktadır. FETÖ/PDY tarafından gizli haberleşme programı olarak kullanıldığı kabul edilen “ByLock” ile ilgili kararların kamuoyuna yansıdığı ve bu karar üzerinden “ByLock” programının delil değerinin ve gücünün tartışıldığı görülmektedir. Sahtekarlık suçları 765 sayılı mülga Türk Ceza Kanunu′nun İkinci kitabının “Ammenin İtimadı Aleyhine Cürümler” başlıklı Altıncı Babının “Evrakta Sahtekarlık” isimli Üçüncü (m.339 ila m.349), “Hüviyet Cüzdanı ve Nüfus Tezkeresi, Pasaport, Ruhsatname, İlmühaber, Şahadetname ve Beyannamelerde Sahtekarlık” başlıklarında Dördüncü (m.350 ila m.357) Fasıllarında düzenlenmiştir. Belgede sahtecilik suçu ise; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun “Topluma Karşı Suçlar” başlıklı üçüncü kısmının “Kamu Güvenine Karşı Suçlar” isimli Dördüncü Bölümünde, m.204 ila m.212’de öngörülmüştür.

Maddesi ile, yargı ayrılığı rejimine göre şekillenen Türk Yargı Sisteminin ezberi bozulmuştur. Tipik idari işlem olan hatta adı da “idari yaptırım” olan pek çok cezaya karşı adli yargıya itiraz yolu benimsenmiştir. Bir idari yargı mensubu olarak, bu gelişme hassasiyetle takip edilmiş, yasanın yargı ayrılığı rejimini ihlal ettiği sonucuna varılarak Başkanı olduğum Malatya Bölge İdare Mahkemesince Anayasa Mahkemesine (AYM) müracaat edilerek[1] Kabahatler Kanununun 3. Maddeyi neredeyse aynen iptal edilen haliyle tekrar yürürlüğe koymuştur[3]. Halen Kabahatler Kanunu uyarınca pek çok idari işleme (ceza) karşı adli yargıya (sulh ceza mahkemesine) itiraz edilmektedir. Kabahatler Kanunu,  Anayasanın yargı ayrılığı rejimi tercihini etkileyen bu yönüyle esas konu yanında genişçe tartışılacaktır. E) Toplantının yönetimi ve güvenliğinin sağlanması divan başkanına aittir. Genel Kurul toplantısında yalnız gündemde yer alan maddeler görüşülür. Ancak toplantıda hazır bulunan üyelerin en az onda biri tarafından görüşülmesi yazılı olarak istenen konuların Genel Kurulun salt çoğunluğuyla kabulü koşuluyla gündeme alınması zorunludur. Ancak gündem değişikliğe ilişkin önergeler gündemle ilgili görüşmelerden önce ya da bu görüşme sırasında verilmiş olmalıdır.

Terörün, terörizmin ve teröristin hukuki tanımları hususunda; 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’na, 3713 sayılı Terörle Mücadale Kanunu’na ve 6415 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Kanun’a bakılmalıdır. Bir uluslararası andlaşmanın hükümlerinin durdurabilmesi veya sona erdirilebilmesi; Uluslararası Hukuk bakımından sözleşmede öngörülen merasime uygun olarak, iç hukukta yer alan sözleşmenin yürürlüğe girme ve kaldırılma şekline bağlı kalmak şartıyla mümkün olabilir. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu kapsamında ayrı maddelerde düzenlenen; hem taşıdığı amaç ve hem de uygulama yöntemleri bakımından farklılık arz eden “elkoyulan eşyanın iadesi” ile “elkoyulan eşyanın elden çıkarılması” kavramları, uygulamada karıştırılabilmektedir. Bu nedenle yazımızda; elkoymanın tanımı ve amacı ile birlikte, elkoyulan eşyanın iadesi ve elkoyulan eşyanın elden çıkarılması kavramları arasında bulunan farklar açıklanacaktır. Bu yazıda tartışma konumuz; tutuklu sanığın temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması halinde SEGBİS, yani uzaktan eşzamanlı sesli ve görüntülü yöntemle duruşmaya katılıp katılamayacağı, 2. Fıkrada öngörülen yasağın SEGBİS’i de kapsayıp kapsamadığı, bunun sanığın savunma hakkını zedeleyip zedelemeyeceği veya dürüst yargılanma hakkına aykırı olup olmayacağı değil, 299. Fıkrasında düzenlenen duruşmalı inceleme sınırlamasının tatbiki ile sınırlı olacaktır. Bu yazımızda; özel güvenlik görevlilerinin, bir terör saldırısı neticesinde yaralanması, engelli duruma düşmesi gibi durumlarda, gazilik unvanı alıp, bu unvandan kaynaklanan haklardan yararlanıp yararlanamayacakları konusu, Anayasa, ilgili mevzuat ve Türkiye Büyük Millet Meclisi kanun teklifleri kapsamında değerlendirilecektir. Günümüzde, sosyal yaşamın tecelli ettiği konser, tiyatro, spor müsabakaları, alışveriş merkezleri veya site, konut, rezidans gibi yerleşim yerlerinin girişinde bulunan, kimi zaman sadece dedektörle arama gerçekleştiren ve kimi zaman da kişinin kimlik bilgilerini soran ve kayda alan özel güvenlik görevlilerinin yetkilerinin kapsamı tartışmalıdır. Maddesine göre; “Zilyedinin rızası olmadan başkasına ait taşınır bir malı, kendisine veya başkasına bir yarar sağlamak maksadıyla bulunduğu yerden alan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir”.

Mevcut davada, ne Yerel Mahkeme hükmü ve akabinde Temyiz Mahkemesinin onama kararı ve ne de Anayasa Mahkemesinin başvurucunun bireysel başvuruna ilişkin kararında, sözkonusu tarihte gizli olan bir adli soruşturmanın kapsamına giren iddiaların yayınlanması sebebiyle başvurucunun itibar ve saygınlığına verilen zararın ciddiyetini yeterince dikkate almamıştır. Davaya konu haberler, özellikle başvurucuyu ağır eylemlerle suçlayan ve böylece onu kamu huzurunda (suçlu çıkaran) mahkum eden veya kınayan iddialardan ibarettir. İstinaf, kural olarak ilk derece mahkemelerince verilen nihai kararlara karşı bölge adliye mahkemeleri nezdinde başvurulan bir kanun yoludur . İstinaf incelemesinin kapsamı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “İncelemenin kapsamı” başlıklı 355’nci maddesinde düzenlenmiş olup bu maddeye göre; “istinaf incelemesi sadece istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu re’sen gözetir.” şeklinde ifade edilmiştir. Esasen istinaf dilekçesinde sebep belirtilmesi zorunlu olmayıp, Bölge adliye mahkemesi istinaf dilekçesinde sebep belirtilmemesi durumunda dahi HMK m.355 çerçevesinde (kamu düzenini ilgilendiren sebepler kapsamında) inceleme yapabilir.

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı bu kararın gereğini derhal yerine getirip Genel Kurula bilgi sunar. Tekrar seçilen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma, Meclisin yeniden dokunulmazlığını kaldırmasına bağlıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği ile bağdaşmayan diğer görev ve işler kanunla düzenlenir. Vergi, resim, harç ve benzeri malî yükümlülüklerin muaflık, istisnalar ve indirimleriyle oranlarına ilişkin hükümlerinde kanunun belirttiği yukarı ve aşağı sınırlar içinde değişiklik yapmak yetkisi Bakanlar Kuruluna verilebilir. Siyasî partilere, Devlet, yeterli düzeyde ve hakça malî yardım yapar. Partilere yapılacak yardımın, alacakları üye aidatının ve bağışların tabi olduğu esaslar kanunla düzenlenir. Grev ve lokavtın yasaklanabileceği veya ertelenebileceği haller ve işyerleri kanunla düzenlenir. – Toplu iş sözleşmesinin yapılması sırasında, uyuşmazlık çıkması halinde işçiler grev hakkına sahiptirler.

İdarenin kamu ihalesi bakımından en sık başvurduğu kanunlar, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ile 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’dur. En sık başvurulan kanunlar bunlar olmakla birlikte, kamu ihale usullerinin düzenlendiği başka kanunlar da bulunmaktadır . Bu yazımızda; tek veya belirleyici delilin tanık beyanı olduğu durumlarda adil/dürüst yargılanma hakkı kapsamında korunan tanık sorgulama hakkına ilişkin riayet edilmesi gereken usuli güvenceler, mahkeme kararları çerçevesinde incelenecektir. Yargı Paketiyle, çeşitli kanunlarda önemli değişiklikler yapılması amaçlanmaktadır. Bu çalışmada; özellikle sayılı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu, 6102 sayılı Ticaret Kanunu, 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ve 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu’nda yapılan önemli değişiklilerin belirtilmesi ve bazı sorunlu konuların ortaya koyulması amaçlanmıştır. Yakında; içtihat ve uygulamayı esas alarak, Cinsel Dokunulmazlığı Karşı Suçlar ile Genel Ahlaka Karşı Suçlar başlığı ile tamamladığımız bir kitap çalışması kıymetli hukukçuların takdir ve değerlendirmelerine sunulacaktır. Gerçekten bu kitabı hazırlarken aklımıza gelen ve bizi endişeye sevk eden suçun unsurları ve İspat Hukuku ile ilgili önemli tartışmalara girdik, görüş ve önerilerimizi sunduk.


Comments

Leave a Reply

Your email address will not be published. Required fields are marked *